#Masalın İkinci Kısmı San Diego'ya Geliş

 
Eveeet, Türkiye'deki hazırlıkları tamamlama sürecini bitirdik. Baby shower yapıldı -onun detaylarını sizinle daha sonra paylaşmak isterim-bebek yatağı alındı (onu da internetten aldım- Hülya Çeyiz . Bursa'dalar Ama Türkiye'nin heryerine gönderiyorlar. Mükemmel  bir Prens yatağı yaptılar. Danteller, şifonlar, pamuklu kumaşlar  ne kadar özenirseniz hepsi vardı.), anneye Skype yüklendi, bir heycan Amerika uçağına binildi ve derin bir ohhh....çektildi (15 saatlik :) ). Ankara'daki işlerden ve koşuşturmalardan kurtulup kendime, eşime ve bebeğimize odaklanabileceğimiz için çok mutluydum. Özellikle eşimin benimle gelebilmiş olması mükemmeldi. Türkiye'de 7.5 ay nasıl geçti anlamadim:) Los Angles' a yaklaştığımız zaman her karnı burnunda hamilede olacaği gibi bir panik sardı acaba geçebilecek miyim diye:) Los Angles hava alanını da New York hava alanı gibi kalabalık ve sorun çıkartmaya hazır zannediyordum. Sizde buraya gelmeyi düşünüyorsanız endişelenmeyin. Cok rahat geçtim, inanamadim!!!!
 
Burda görümcemler yasiyor. Havaalanına eşimle beni karşilamaya gelmişler. Los Angles'dan San Diego'ya beraber gectik. Ve masallin ikinci kismi başlamiş oldu...
 
Doktorumu Turkiye'den gelmeden ayarlamıştım -Melih Kurtuluş- bir tanişması kalmıştı. Onu da hemen ilk hafta içindeki randevumuzda hallettim. Ofisi hastahanenin içinde ama bizimkilere benzemiyor. 5 odalı bir daire gibi. Orda her doktorun hastane içinde kendine özel sekreteri ve özel muayenehanesi var. İlk randevumuzda karnıma ultrasoundla baktı, bizde çok heycanlanmıştık yavrumuzu bir kez daha görüceğiz diye. Türkiye'deki doktor randevularımıza giderken çok heycanlanıyorduk. Her gittiğimizde DERİN biraz daha büyümüş oluyordu. (Bu arada evet ismini Derin koyduk. Nasıl koyduğumuzda ayrı bir macera.onu da burdan okuyabilirsiniz)Ama burda ilkel bir şekilde ultrasound da baktılar. Köpeklerimi veterinere götürdüğümde onlar nasıl bakıyorlarsa burda da öyleydi; siyah beyaz ve bol cızıtrılı. Ben hiçbir şey göremedim. Doktor çok sağlıklı olduğunu gördü ve Diğer randevularımızda da bir daha ultrasounda bakmadı. Çok ilginç bir şekilde Metreyle karnımı ölçerek bebeğin sağlıklı büyüyüp büyümediğine bakıyordu. Orda eğer ultrasound istersek ekstra para vermek lazımmış. Şimdi ne kadar olduğunu hatırlamıyorum ama yüksek bir fiyattı. Bizde aman canım 1.5 ay daha bekleriz sonra oğlumuz elimizde dedik. Ama bu metreyle karın ölçme işi çok acayip ve başarılı geldi.)

Neyse gelelim ortam güzelliğine; ben ilk etapta New Jersey'e gitmeyi düşünmüştüm. İyiki buraya gelmişiz. Burasi bildiğiniz Cennet. Gerçekten "never rains in CA". Okyanus kenarlari muthiş, herkes tek kostüm geziyor: surf giysisiyle ve herkes birbirine gülümsüyor burda. Geldiğimden beri sürekli insanlar beni yolda çevirip tebrik ediyorlar. Balkonlardan bağırıyorlar, tebrik ederiz diye. E tabi Türkiye'de alışmamışız öyle şeylere. Türkiye'de herkes mutsuz yada huysuz. Burda  araba kullanmak desen, huzur içinde sakincene kullaniyorsun. Kimsede önce ben geçicem diye birşey yok. Herkes önce kurallara uyuyor, sonra ben onun yerinde olsaydim ne beklerdim diye düşünüyor. Daha güzel ne olabilir; önce insanca yasamak, sonrada stressiz bir ortamda çocuk doğurmak için. İnsana insanca değer verilen bir yerde oğlumu doğuracağım için çok mutluyum.Tabi Amerika'nın her eyaletide bir değil. Dilerim Türkiye 'de de geçerli yasalar konulur ve insanlar kurallara uyar.
Sizinle bazı güzel hatıraları fotoğraflarla paylaşayım.

Havaalanına doğru giderken

 
 
La Jolla Village en çok ilgili çeken yerlerden birisi, burda  foklar var ve çok şirinler. Ama bir o kadarda ortamı kötü kokutuyorlar. Herkes gibi sahile, doğaya, foklara bayıldım.

Süt çeşitleri .... inanılır gibi değil kayboldum. Ama bunca seçenek arasından günlük süt bulamadım. Türkiye'deki bazı doğal özelliklerden vazgeçmek zorunda kaldım. Günlük süt, günlük yoğurt, tereyağı, bahçemdeki mis kokulu domates. Ama buraya da alışıyorsun. 7 ay boyunca oğlum için deterjanından  sütüne, hiç bir kimyasal almadığım için kendimi rahatlatıyorum.

Burda mekanlar ve marketler  çok büyük olduğundan günlük süt bulunmuyor. Tabi Türkiye'deki gibi koşedeki bakkal amca yok buralarda:) Burda da Wholefoods market var. Bütün Amerika'da zincirleri var aradığınız  organik ürünleri burda bulabilirsiniz. Tavuk,et ,mısır gevreği gibi. Sütte dediğim gibi burda bile günlük yok:(
 

 İlk haftalarda çılgın gibi kilo almamı sağlayan kahvaltılardan biri. "IHOP" restaurantındayız. Burda, pancake, hushbrown, kahve , daha birçokları... müthiş. Sanki Türkiye'de incecik gezen ben değilmişim gibi... Ne kadar kendimi tutsamda arada bir fire verdim. Sonrada boşver Tuba bir kere hamile kaliyorsun dedim. Pasta ve pancakelerden uzak durmaya çalışsam da bir şekilde kilo alıyorsun. Son ay kilolari diycem ama... bence Amerika'nın güzel yemek kilolari desek daha doğru olur.) Siz kilo istemem diyorsaniz, salata, protein, süt, yoğurt, meyve , sebzeye devam:)

 

 

 

Bebeğimiz için mağazalarda kendimizi kaybederken... Türkiye'de hiçbir şey almayip buraya saklamıştım kendimi. İyide etmişim:)

 

 

UTC En çok sevdiğim alişveriş merkezi, sanki 5 yıldızlı tatil köyü. Bir yandan müzik çalıyor, bir yandan havuz , oturucak yatıcak yerler. Yoruldun mu hemen mükemmel bir koltuğa uzanabilirsin. Kendimi Antalya Rixos'ta hissettim. Yumuşacık, huzur dolu geziyorsun. Açık hava birbirinden güzel mağazalar ve cafelerde günün tadını çıkarıyorsun.Keşke Ankara'nın havasıda böyle olsada gezdiğin yerler kapalı olmasa.
 
Pacific Beach de ailecek gezmece .... Yok böyle bir uçsuz bucaksızlık. Bu bölge daha çok öğrenci yada surf icin gelenlerle dolu. o yüzden de çok rahat. Beach partiler gece gunduz, sahilde bisiklete, patene, kaykaya binenler, yoga yapan güneşlenenler, yani keyifli biryer. Özellikle  burda 3 tane cafeye bayıldım. Biri hemen sahilin başında. Birçok filmde de aslında seyrettiğimiz bir yer . pancakeleri çok güzel. ve hava rüzgarlıysa önündeki cam bariyer sizi koruyor. Biride ortalarda kahveni iç , ayağını uzat gazeteni oku. Sahile gelmeden , iskelenin diğer tarafında ise çok şık barlar var.
 
Ben burda kendimce yoga yapıp yürüyüş yaptım, Gökhan'da uzandı, kahve içti dinlendi. Bol bol temiz hava alıp gezdik. Kolay kolay insan ömründe eşiyle geçirecek böyle güzel vakti, böyle güzel yerde bulamaz herhalde. Bizde bulmuşken güzelcene kullandık.
 
Artık bol bol gezmesi, dinlenmesi ve Derin'i beklemesi kaldı...Diğer yazılarımda da nerelerde ne yapılır ve nasıl doğum yaptığımı anlatıcağım.
 
Şimdilik bu kadar:)
Sevgiler
 
Tuba Üstün

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

BUNLARDA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR